top of page

Rusya İçin Kapitalizm mi, Komünizm mi? (Sylvia Pankhurst, 1924)



Rusya İşçi Grubu'nun dergimizin (Workers’ Dreadnought) ön sayfasında yayınladığımız çağrısı, kapitalist ve komünist karşıt idealler arasındaki mücadelenin hala devam ettiğini ortaya koyuyor. Kapitalizmin gücü hala artışta. Rusya’da, kapitalizmin baş kahramanları artık bireysel girişimi öven ve herkesin ne isterse onu yapma hakkını savunan türküler söylemiyor. Bunlar artık kendilerini merkezileştirilmiş verimliliğin, tröstleşmenin, devlet kontrolünün ve üretimin artırılması çıkarıyla proleterlerin disipline edilmesinin peygamberleri olarak sunuyorlar.


Yoğunlaştırılmış kapitalizmin Yeni Ekonomi Politikası’nın (NEP) komünist destekleyicileri, ilkelerinden sapmalarını açıklarken Rusya’nın komünizme uygun hale gelmeden önce kapitalizm ile geliştirilmesi gerektiği savunmasını kullanıyorlar. Kapitalizmin diş ve pençelerini makul boyutlarda tutmayı umut ediyorlar.


NEP’nin komünist olmayan manipülatörleri, alışkanlığın onlara yegane doğal ve olası gidişat gibi gösterdiği bir unsurla çalışıyorlar. Güç ve sayı olarak büyüyorlar ve kendi devrim-sonrası kazançlarına tutkuyla bağlı kalacaklar. Egemen sınıf için, işleri olduğu gibi muhafaza etmek ve eski yöntemleri takip etmek yenilerini yaratmaktan her zaman daha kolaydır.


Sonuç olarak Rus işçiler, özgür iradeyle değil, ekonomik ihtiyaç baskısı altında çalışan ve işçilerin son zamanlarda isyan etme kapasitelerini göstermediği ülkelere göre daha belirgin bir devlet baskısıyla bağımlı konumlarında tutulan, pek de fakir ücretli köleler olmaya devam ediyor.


NEP’ye ve devletin kapitalizasyonunu ve tröstleştirmesini destekleyenlere rağmen, İşçi Grubunun ve diğer sol kanat yapıların varlığı ile kanıtlandığı üzere, Rusya’da özgür ve tamamlanmış komünizme yönelik arzu ölmemiştir.


Sol kanat yapılar, hem bilinçli bir şekilde hem de hiç kuşku yok ki bir noktaya kadar bilinçsizce, kapitalizmin ve onun tüm yöntemlerinin parçalanması için çabalayan güçlerdir. Toplumun, kendi amaçlarını ekonomik baskıyla dayatan ve silah zorunun arka çıktığı bir merkezi yönetimin kontrolü altında korunması yerine, toplumsal ihtiyaçların ortak çıkarlar için iş birliği yapan, öz motivasyonlu birimler tarafından karşılanacağı yeni bir sistemi yaratmak için çalışıyorlar.


Komünist inancı kabul eden, ancak sol kanat yapıların evrimsel süreçte oynamaya mahkûm oldukları bu rolü tanımayı başaramayanlar, bir sol kanat hareketinin bizatihi varlığının pişmanlık duymaya eğilimlidir. Rusya’da bu tür yüzeysel gözlemciler, sol kanat faaliyetlerin mevcut koşullardan hoşnutsuzluk uyandıracağından ve böylece, belki de, üretimin büyümesini engelleyeceğinden ve işçilerin, yöneten yetkilileri disiplinli bir şekilde kabullenmelerini altüst ederek çeşitli sorunlara yol açacağından şikayet ediyorlar.


Aynı şekilde, okullarda öğrencilerinin kendi inisiyatiflerini uyandırmayı, özyönetimi ve müfredatın öğrenciler tarafından düzenlenmesini sağlamayı amaçlayan eğitimciler, düzenin yerini kaosun aldığını ve öğrenciler tarafından edinilen bilgi oranının ciddi şekilde azaldığını belirten itirazlarla karşılaştılar.


Eğitimin öncüleri, engellere direndiler ve öğrencilerin eski okulların yukarıdan empoze ettiklerinden daha verimli ve uyumlu bir düzen sağlayabildikleri okullar üretebildiler. Elde ettikleri sonuçlarla, öğrencilerini kendileri için edinmeye teşvik ettikleri bilginin, kalıcı bir varlık ve kişiliğin bir parçası haline geldiğini gösterebildiler.


İnsanlığın ekonomik boyunduruktan ve ona eşlik eden otoriteryenizmden tamamen özgürleşmesi için çalışanların idealleri de zaten tam da böyle olacaktır.


Rusya dışındaki pek çok komünist, komünist yoldaşları tarafından gerçeğin projektörlerinin Sovyet Rusya üzerine çevrilmesine itiraz ediyor. Orada her şeyin mükemmel biçimde tezahür etmesini istiyorlar. Devrim ülkesindeki başarısızlıkları ve eksiklikleri açıkça kabul etmenin ve iktidarı güvence altına alanların başvurdukları yöntemleri ve önlemleri eleştirmenin kara propaganda olduğunu düşünüyorlar. Onların itirazları basiretsizdir, çünkü sonuçta, aklamayı ve başarmayı arzuladığımız şey, herhangi bir partinin politikası ya da tutumu değil, komünizmin kendisidir.


Eğer Rusya’nın mevcut rejimi komünizmmiş, aslında bizim ulaşmaya çabaladığımız tarzda bir hayatmış gibi davranırsak, rejimin eksiklerini gözlemleyenler doğal olarak bize idealimizin çok kusurlu olduğunu söyleyecektir.


 

İlk kez 31 Mayıs 1924’te Workers’ Dreadnought’ da yayımlanmış olan metnin özgün versiyonuna şuradan ulaşabilirsiniz: https://libcom.org/library/capitalism-or-communism-russia-sylvia-pankhurst





bottom of page